Tasavvufun tenkide tâbi tutulmamasının, birçok nedeni olmakla beraber en önemli nedeni, yapılacak eleştirinin dinin özünde var olan derûnî hayata yapılmış gibi yansıtılması korkusudur. Nitekim bu yüzden kelâm, fıkıh ve hadis gibi İslâmî ilimlerde gördüğümüz sistematik tenkid ve reddiye geleneğinin, tasavvuf söz konusu olduğunda oldukça sönük geçtiği görülmektedir. Diğer taraftan fâkih ve mütekellimlerin zamanla ihmâl ettiği derûnî hayata sûfîler sahip çıkınca, onların din adına meşrûiyyetleri üm ...