Türk roman tarihini yazarken ‘batılı anlamda’ biçiminde bir ön kabulümüz yoksa ve romanı bugünkü genişliği içinde ele alabilirsek, ufkumuz birden aydınlanacak vegenişleyecektir. Bu arada Türk edebiyat tarihinin birtakım kavramları da sarsıntıya uğrayabilir. Ama bu tavrın sonunda çok eski çağlardan beri süregelen bir anlatı tarihimizin var olduğunu fark edeceğiz. Bir çekirdek etrafında sürekli eklemlenen, büyüyen, zenginleşen, çeşitlenen ve günümüzdeki yapısını kazanan bir anlatı geleneğimizin va ...