Tüten ocaklar, çocuk sesleriyle çınlayan sokaklar, camilere giden yaşlılar, yol kenarlarında demlenen aylaklar, siviller, insanlar yoktu, tek biz vardık. Savaş dedikleri, insanlık soyunu yersiz yurtsuz bırakan lanet bir yağmurdu. Bu yağmurdan geriye tek savaşçılar kalmıştı. Buna bir yönüyle seviniyordum da. Bombalarla can verecek olanlar sadece bunu cana minnet bilenler olacaktı. Yağmur yorulmuş, dinlenerek yağmaya başlamıştı. Bütün bu insanların yağmurdan değil, bir canavardan korkup kaçtıkları ...